Buruk anılar bana bıraktıkların, kırık bir kalp
ardında kalan. Yoksulluğun diğer adı ayrılığımız, çığlıkların en güçlüsü
suskunluklarımız. Ateşin en sıcak hali oyunlarımız, acının en saf şekli. Ölüm
her an çıkacakmış gibi karşıma, seni her an görecekmişim gibi yolculuklar. Bir
ceza bana yaşamak, nefes alamamak gibi sensizlik, çaresizlik. Kurşunlarla sevişmek
gibi yalnız uyumak son demlerimde. Bir koca dünyaya doğdum birkaç yüzyıl önce,
şimdi bir tabutluk yer kaldı ellerimde, sen gidince, ellere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder